Sonuçlara göre Türkiye’deki katılımcıların %50’si dijital cihazlarının web kamerasını kapatmanın gizliliklerini koruduğunu düşünüyor. %39’u çevrimiçi faaliyetlerini korumak için internet tarayıcılarının gizli moduna güveniyor. Bu rakamlar, neyin güvenli ve özel olup neyin olmadığını ayırt etmenin hala zor olabileceğini yansıtıyor.
Dijital cihazlar onlarca yıldır kullanımda olmasına ve siber güvenlik gerçek ve kritik bir endişe kaynağı olarak kabul edilmesine rağmen, neyin güvenli olup neyin olmadığını ayırt etmek kullanıcılar açısından hala zor olabiliyor. Kaspersky’nin son anketi, kullanıcıların dijital alışkanlıklarında ve dijital gizliliğe yönelik tutumlarında çelişkili olabileceğini gösterdi.
Bir tarafta Türkiye’deki katılımcıların %50’si cihazlarındaki web kamerasını kapatmanın gizliliklerini korumak için yeterince etkili bir önlem olduğuna inanıyor. Oysa bu önlem sadece geçici olarak görsel izlemeyi engelliyor. Dahili web kamerası mikrofonunu etkisiz hale getirmek için hiçbir şey yapmadığı gibi, kullanıcılar kameralarını kendileri açtıklarında görüntülerin ele geçirilmesini engellemeye yetmiyor. Öte yandan katılımcıların yarısı (%50) eğlenmek için internette çevrimiçi mini oyunlar oynuyor ve testlere giriyor. Bu oyunlara erişmek için de kişisel bilgilerini güvenilir olmayan kaynaklara gönderiyor ve sonuçlarını sosyal medyada paylaşarak arkadaşlarını da bu dikkatsiz veri paylaşım piramidine dahil ediyor.
Türkiye’deki kullanıcıların yarısından fazlası (%53) sesli asistanların sürekli olarak dinleme ve kişisel bilgileri toplama ihtimalinden endişe duyuyor. Buna önlem olarak katılımcıların üçte biri (%34), yanındakilerle önemli özel görüşmeler yapacağı sırada cihazlarını uçak moduna geçirme önlemine başvuruyor.
Katılımcıların %39’u gizli modu etkinleştirmenin mutlak gizliliği garanti etmediğinin farkında olmaksızın, kendilerini çevrimiçi ortamda tamamen görünmez kıldığını düşünüyor. Bu modda tarayıcı ziyaret edilen web sitelerinin geçmişini, çerezleri, indirme geçmişini ve yetkilendirme verilerini kaydetmiyor. Ancak bu da tam bir anonimlik anlamına gelmiyor. Buna ek olarak, şaşırtıcı bir şekilde %36’lık bir kesim mesajlaşma programlarında bilmedikleri bağlantılara tıklayarak güvenliklerini tehlikeye atmaya hazır olduğunu belirtiyor.
Kaspersky Web İçeriği Analisti Anna Larkina, şu yorumlarda bulunuyor: “Araştırmamız, siber güvenlik ve dijital gizlilik konusunda iyi bilgilendirilmenin önemini vurguluyor. Güvenlik ve koruma sağlamak için, yalnızca doğrulanmış kaynaklara ve gerçeklere güvenerek eleştirel bir zihniyet sürdürmek çok önemlidir. Bu, kanıtlanmamış tekniklere ve efsanelere önem vermemeyi gerektirir. Ayrıca, çeşitli tehdit ve risklere karşı sağlam koruma sağlayan kapsamlı bir güvenlik çözümünün kullanılmasının önemini ortaya koyar.”
Kaspersky uzmanları, siber tehditlere karşı korunmak için aşağıdaki ipuçlarını takip etmenizi öneriyor:
- Sosyal ağlarda ve popüler platformlarda gizlilik ayarlarınıza dikkat edin.
- Tüm hesaplarınız için güçlü ve benzersiz parolalar kullanın (farklı büyüklükteki harfler, sayılar ve özel karakterler içeren en az 12 karakter). Bunları parola yöneticilerinde saklayın.
- İzin veren hizmetlerde iki faktörlü yetkilendirme ayarlayın.
- Uygulamaları yalnızca resmi mağazalardan indirin ve cihazda hangi programların yüklü olduğunu periyodik olarak kontrol edin.
- Posta, anlık mesajlaşma programları veya sosyal ağlardaki şüpheli bağlantılara tıklamayın (arkadaşlarınız tarafından gönderilmiş olsalar bile).
- Kişisel veya ödeme verilerinizi girmeden önce adres çubuğundaki sitenin adını dikkatlice kontrol edin.
- Efsanelere inanmayın, dijital okuryazarlığınızı sürekli geliştirin ve verilerinizin güvenliği konusunda endişelenmemek için mobil cihazlar da dahil olmak üzere tüm cihazlarınıza güvenilir bir güvenlik çözümü yükleyin.
Kaspersky’nin ‘Heyecan, Batıl İnanç ve Büyük Güvensizlik – Küresel Tüketiciler Dijital Dünyayla Nasıl Etkileşim Kuruyor’ raporunun tamamına bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı